Sır ki. Sus pus. Bu da geçer, zahir. Baktın ardına kimler gelmiş kimler geçmiş. Bin türlü evreni, evirip çevirip aynı etmiş. Döndüm dediğin önünde duran cümlelerin düne dair.
Sus ki. Pus sır. Kendini bilmek e tabi. Ezberi kendiliğinden boz kendinden. Daha ne olsun aynası değilde ne dünya hali.
Ha yıkıldı yıkılacak vardığında ettiğinin inşası, ha yanıldı yanılacak bulduğunda aradığını sanması. Söz sus üstüne yutkunur, ya yaktı ya yakacak. Kaç yüzyıl bin beter bitevi, daha. Boyumuz hangi devirde devrilecek başımıza, misal alemi sonuçta.
Ayan, ak kara beyan kendiliğinde ve herşey olduğunu kabulde. Ne kanında, ne zannında. Gri gibi bilmek kendini başkasında. Basiret dile Mevla'na cümlemize duayla.
Tüm çağlar yoksun bu çağ noksan. Kavuşmak karıştırmak değil, hiç değil. İç içe birliğinde, beraberinde, sor içten hanene, barındırdığın sen değilsen kimdir. Farz et kavuşmak uzak, doğu edebiyatında. Bunu en çok kendi hakkına giren bilir.
Pus ki. Susma sır sende Suizan. Benimle birlikte bağır şuan, çağır benden seni. Zannediyorum ben sana bence geldim. Kanaatim yanıldım evvelinden. Sanıyorum yakıldım evimden. Kurtul bence iftiralarından ki kurtar. Sen yıkılırken ben doğrulmadım, doğrulanmadı hiçte bile cümleler. Bencesi de yıkıldım, sencesi de yıkıldım. O kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder