Önceden, olacakların olacakları konusunda ikna olmak isterdim hayatta. Çok fal kapattım. Sonra olmayanların tesirinin geçişini izledim. Uyuya kalmışım. Önceden ve sonradan sonra, yani sonranın sonrası şimdi de önce ki gibi, ikna yolundayım. Doktorum kahve içmemi yasakladı, ruhumun cereyanda kalması telvelerin çarpıntısıymış. Yeni bir defter aç dedi. Yaz dedi yazmayı bilmiyorum dedim o zaman karala dedi. Nasılını soramadan kalbim kadar temiz reçete sayfalarını kendi karalamaya başladı. Önce okutmaya çalıştı. Okumayı da bilmiyordum. Okumayı öğretmemiştim kendime. Biraz sözcüklerle gargara yaptırdı bana, gargaracayı söktüm. Okuyunca yazdım, yazdıkça ikna oldum. Kendimi ikna edince konuşmayı öğrendim. Neden ikna olmam konusunda ki sakıncalarıma içimin havlayan materyalistliği cevap verdi. Siz onu duyamadınız.
Neden ikna olmamız gerektiği konusunda önce sizin içinizde havlayan öze ikna girişimlerinde bulunmalıyım. Tamam, sizi aile çay bahçelerinin hepimizi kocaman bir aile yaptığına ikna edebilirim. Çay demlenmek üzere. Hadi şimdi de siz beni evimin kapısını kapatıp, kendimi içeri kitlediğimde, sokak kedilerinin alınmadığına ikna edin de çay içelim.